Mutlaka okuyun muthiş bir hikaye.. Sizlerinde başına gelen yada şahıt oldugunuz bişeler varsa paylaşın :) (RaNa tarafından editlendi...)
27.7.2016 21:54
Genç adam bir an soluksuz kaldı, boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. Bir çift sevgi ve minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. Telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. Genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu. "Seni izledim, şayet gülleri almayıp geri dönseydin sessizce buradan uzaklaşacaktım. Seni doğru tanımışım aşkım..
27.7.2016 21:55
Sonra elini uzattı ve "hadi kalkmana yardım edeyim aşkım, buradan uzaklaşalım" dedi. Olanları anlamsız gözlerle seyreden yaşlı kadın dudaklarını araladı ve "ey oğul, ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş anan, belki ninen yaşta bir kadınım. Neler oluyor anlayamadım ama o gülleri elimden niye aldın. Onları bana şu ilerde oturan genç kız verdi. Birini bekliyormuş, burada buluşacaklarmış. Gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. Ben de o genci bekliyordum. Yoksa o sen misin?
27.7.2016 21:56
Annesi yaşında hatta daha da yaşlı, saçları pamuk gibi bembeyaz, yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş fakat dudaklarında güzel bir o kadar da şaşkın bir tebessümle, kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. Gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, yorgun göz kapakları arada bir feri kaçmış göz bebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş. Zihninde çeşit, çeşit zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla, "merhaba aşkım, nasılsın?" dedi. Kadere teslim olmuştu. Söz vermişti. Biliyordu her şey olabilirdi. Bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. Onca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, parlak gelecekler nasıl olmuştu da bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. Bir türlü inanamıyordu fakat gerçek gün gibi ortadaydı. Yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı gülleri aldı ve tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü...